En İyi 10 Rakı

Üretimi özel sektöre ruhsatlandıktan sonra rakı markaları yerden biter gibi çoğalmaya başladı. Başlangıç yıllarımız için hakikaten çok başarılı işler çıkartılıyor üstelik bunlar oldukça yüksek vergilere ve pahalı fiyata rağmen gerçekleşiyor.

Bira sektörünün bakıp bakıp ders alması gereken bir ivme bu. 90′lı yıllarda Türk akşamcısının eline yapışmaya başlayan vodka ve viski’yi sürklase etti rakı ve Osmanlı’dan bu yana hiç olamadığı kadar “Milli İçkimiz” oldu yeniden. Biracılar fiyat avantajıyla önde götürdükleri yarışı önümüzdeki yıllarda rakıya kaptırabilirler.

Şimdi geçelim listemize…

10- Çilingir Rakı: Sert içimli ancak aroma ve kıvam açısından biraz zayıf bir rakı. İlk 10′a sokan etmenlerin başında elbetteki fiyatı geliyor diğer artısı ise Yeni Rakı’nın “Yeni Rakı” olduğu zamanlardan kalma o “öküz bayıltan” içimi yakalamış olması.

9- Tekirdağ Rakısı: Yaş üzüm sumasından elde edilmesi sebebiyle şekerli tadı ve yoğun aromasıyla yeni nesil rakıcıların ekseriyetle tercihidir. Kıvam zenginliği, gövdesinin verdiği olgun ama diri hissi, yaş üzüm rakısı olmasından mütevellit artıları. Kötü tarafı ise anason fakirliği ve şişe/parti bazında standart tutturulamaması. Ayrıca etin balığın yanına pek gitmediğini aksine aperatif bir rakı olduğunu da ilave edelim.

8- İzmir Rakısı: Göbek Rakısı tabir edilen imbik ortası rakısıdır. Çok yumuşak bir aromaya ve hafif içime sahip olduğu için sek olarak rahatlıkla içilebilen rakılardan. Aslında tam anlamıyla “Hanım Rakısı” ve aperatif rakı içicilerinin de gözdesi. Bu rakının da kusuru anason azlığı ve yemek eşlikçisi olmaması. Gene de yazlık rakı arayanlar için ideal.

7- Yeni Rakı: 1944′ten beri üretilmektedir. Kuru ve yaş üzümlerin bir arada kullanıldığı suması yedi ayrı damıtma tesisinde işlenir ve bileşimindeki yirmi farklı üzüm çeşidi oluşturur. İçinde yalnızca Batı Anadolu’da yetişen ve yüksek yağ eteri içeren anason tohumları kullanılır. Bu da Yeni Rakı’yı “Efsane” yapmaya yeter sanırım ama deniz mahsüllerinin tadını kıran sertliği ve ne yazık ki etil alkol katkısının abartılması 1-2 dublenin üzerinde tüketenlere mide ve baş ağrısı olarak geri dönmesi eksileri. Yüksek tüketiminin en büyük nedeni ticari mekanlarda insanların ortak tercihi olması yüzündendir. Sipariş verilirken kalabalık masalarda üzerinde en çok uzlaşılan rakıdır.

6- Mest Rakı: Mücevher zerafetinde bir şişe, enfes bir tad, hafif içim. Rakı içmek isteyip de içemeyenlere birebir. Özellikle Misket gerçekten başarılı ve özel bir rakı. Şekerli tadı, rayihası güzel. Eksileri ise yemek rakısı olmaması ve fiyatının yüksekliği.

5- Kara Efe: İçimi yumuşak, az şekerli ama aromatik ve baş ağrısı yapmayan tam yemek eşlikçisi bir rakı.İçiminin yumuşaklığı sertliğini çok güzel maskelediği için oldukça tehlikeli bir rakı. Eksileri ise fiyatının oldukça yüksek olması ve büyük marketler dışında pek bulunamaması. Restaurant ve Meyhanelerde ise genelde dışarıdan aldırmak zorunda kalıyorsunuz.

4- Beylerbeyi Rakı: Listenin en büyük sürprizi kendisi. Sek içmeye müsait, aperatif yada yemekle beraber içilmeye uygun ve segmentindeki diğer rakılardan oldukça ucuz. Bu da Kara Efe gibi tatlı tatlı içerken insana şuurunu kaybettiren sinsi bir sertliğe sahip. Eksileri ise; kapak malzemesinin kalitesizliği yüzünden ilk bardakta gelen naylon kokusu ve berbat şişe tasarımı.

3- Altınbaş Rakı: Listenin kraliçesi. Tam anlamıyla hanım rakısı. Tekel özelleştirildikten sonra dahi kalitesini koruyabildi ve hayranlarını üzmedi. Hacmen %50 alkol oranı ile aslında oldukça sert bir rakı olmasına rağmen kıvamı, lezzeti ve aroması muhteşemdir. alt sınıf diğer rakılardaki ispirto acılığına bu rakıda rastlayamazsınız. Balık-Rakı ikilisindeki rakı Altınbaş Rakısıdır. Eksileri ise, özellikle gece gidilen mekanlarda ve restaurantlarda bulmanın hayli zor olmasıdır.

2- Sarı Zeybek Rakı: Mezesiz dahi içilebilecek tatlı, kıvamlı güzel kokulu ve en aristokrat 3 rakıdan biri. Çok sonradan doğmuş olmasına rağmen dinlendirildiği meşe fıçaların verdiği o aroma bu rakıyı altınbaş gibi bir klasiğin önüne geçiriyor. Yemek ile tüketilebilirliği de oldukça yüksek. Özellikle ızgaralara ve peynirli/yoğurtlu mezelere çok yakışıyor.

Kulüp Rakısı: Alemin kralı, Atatürk’ün içtiği marka, Tekel’in ilk yaş üzüm rakısı. Hacmen %50 alkol, yemeklere inanılmaz eşliği, hem balık hem ete uygunluğu, tadının ve kokusunun zerafeti bu rakıyı erbabı için vazgeçilmez kılıyor. Ancak rakı sofrası kültürü ile aşinalığı yüksek olmayanlar için oldukça sakıncalı ve zor bir rakı. Diğer rakılarla uzun süreli bir stajdan sonra kendisine başlamakta fayda var. Meydan okuyanı bir çarptı mı bir de yer çarpıyor çünkü. Sigara böreklerinin, halka kesilmiş yoğurtlu patates kızartmalarının, istavrit tavaların ve keten örtülü eski meyhanelerin, Münir Nurettinlerin, Zeki Mürenlerin mirasçısı bir gelenek Kulüp Rakısı ve sofrada hakettiği hürmeti de görmek ister. Aşık rakısıdır aynı zamanda sessizliği ve romantizmi sever, sevgiyi ve muhabbeti katmerler…

Şampiyonun önünde saygıyla eğiliyoruz .